Psoriazis (Sedef Hastalığı)

Sedef hastalığı Nedir?

Sedef hastalığı toplumda sık görülen, ataklarla birlikte genellikle uzun süre devam eden bir hastalıktır. Çeşitli görünümlerle kendisini gösterir. En sık görülen plak tipinde (psoriazis vulgaris), sağlam deriden keskin sınırla ayrılabilen deriden kabarık kızarıklıklar ve üzerlerini kaplayıp hastalığa ismini veren sedef veya gümüş renginde kepeklenmeler (pullanmalar) tipiktir.

Sedef hastalığının görülme sıklığı nedir?

Sedef hastalığı tüm dünyada yaygın olarak görülen bir hastalıktır. Genel anlamda hastalığın görülme sıklığının genetik ve çevresel faktörlerden etkilendiği düşünülür.

Sedef hastalığı hangi cinsiyette daha sıktır?

Erkek ve kadınlarda yaklaşık eşit oranda görülür.

Sedef hastalığı hangi yaşlarda görülür?

Herhangi bir yaşta ortaya çıkabilen sedef hastalığı en sık 20-30 yaşları arasında başlar. Başlangıç yaşına göre hastalık 2 grupta incelenebilir. Sedef hastalığı 40 yaşından önce başladığında erken başlangıçlı, 40 yaşından sonra başladığında ise geç başlangıçlı sedef hastalığı olarak değerlendirilir. Erken başlangıçlı sedef hastalığı daha şiddetli seyretme eğilimi gösterir. Yine bu tipte ailede sedef hastalığına daha sık rastlanır.

Sedef hastalığının nedenleri nelerdir? Kimlerde görülür?

Hastalığın nedeni tam olarak bilinmemektedir. Sedef hastalığının bağışıklık sistemi, genetik ve çevresel faktörlerin karşılıklı etkileşimi sonucu geliştiği düşünülür. Sedef hastalığının gelişiminde bağışıklık sistemi önemli rol oynar. Bağışıklık sisteminin ana elemanlarından T hücreleri kan damarları yoluyla deriye ulaşıp derinin en üst katı olan epidermis tabakasını oluşturan keratinosit adlı hücrelerin daha hızlı çoğalmasına yol açar. Epidermis normalde kendisini 1 ayda yenilerken bu süre sedef hastalığında 3-5 güne iner. Bu hızlı hücre çoğalması sedefli deride pullanma ile sonlanır. Bağışıklık sistemini ve T hücrelerini neyin harekete geçirdiği bilinmemektedir.
Genetik faktörler genel anlamda hastalığın kimlerde gelişeceğini belirler. Hastalığın gelişiminde çok sayıda genin sorumlu olduğu düşünülür. Sedeflilerin yakın akrabalarında hastalığın sık görülmesi genetik yatkınlığa işaret eden önemli bir ipucudur. Çeşitli çevresel faktörlerin (streptokok isimli bakterinin neden olduğu boğaz enfeksiyonları, bazı ilaçlar, kaşıma, banyoda keselenme gibi fiziksel travmalar vb.) etkisiyle hastalığın başladığı veya alevlenmelerin geliştiği düşünülür.

Sedef hastalığının ataklarının gelişiminde rol oynayan etmenler nelerdir?

Sedef hastalığına yatkın bireylerde aşağıdaki faktörler tetikleyici rol oynamaktadır;

Fiziksel travmalar: Kaşıma, ovalama ya da yolma gibi aktiviteler, banyoda liflenme veya keselenme gibi uygulamalar sedef ataklarına yol açabilir veya var olan belirtileri şiddetlendirebilir. Sedef hastalığının travma sonucu hasarlanan deride gelişimi “Koebner fenomeni” olarak adlandırılır.

Güneş ışınları: Çoğu hastada ılımlı güneş ışını hastalık belirtilerini iyileştirir. Bu nedenle yaz aylarında belirtiler hafifleyebilir. Buna karşın bazı hastalarda aşırı güneşlenme veya güneş yanıkları hastalığın ataklarına neden olabilmektedir.

Enfeksiyonlar: Özellikle streptokok isimli bakteri kaynaklı boğaz enfeksiyonlarından 1-2 hafta sonra özel bir sedef formu olan guttat psoriazis ortaya çıkabilmektedir. Aynı bakteri hastalığın en sık görülen formu olan plak tipi sedef hastalığının ataklarında da rol oynuyor olabilir.

Emosyonel stresler: Bazı hastalarda sedef hastalığının başlangıcında veya şiddetlenmeleri öncesinde yoğun emosyonel stres öyküsü alınabilmektedir. Hastaların bir bölümünde bu faktörün dışlanması veya tedavisi hastalığın belirtilerinin giderilmesinde yardımcı olmaktadır.

İlaçlar: Bazı ilaçlar hastalığın gelişimine veya şiddetlenmesine yol açabilmektedir. Ağızdan veya damar yoluyla alınan kortikosteroid, tansiyon ilaçlarından beta blokerler, ağrı kesicilerin bir bölümü, psikiyatrik hastalıklarda kullanılan lityum, sıtma ilaçları, birçok hastalıkta kullanımı olan interferon gibi ilaçlar bu ilaçlardan bazılarıdır.

Sigara: Bazı hastalarda sigara hastalığın ortaya çıkmasına veya var olan hastalığın şiddetlenmesine neden olabilmektedir.

Alkol: Aşırı alkol tüketimi sedef hastalığı ataklarına yol açabilmektedir.

Sedef hastalığı bulaşıcı bir hastalık mıdır?

Bulaşıcı bir hastalık değildir.

Sedef hastalığında genetik yatkınlık var mıdır?

Sedef hastalığı için genetik bir yatkınlık söz konusudur. Bunun anlamı, yakın kan bağı olan bireylerde sedef hastalığının görülme sıklığının toplumdaki diğer bireylere oranla daha fazla olmasıdır. Yapılan çalışmalar sedef hastalığına sahip her 3 hastadan 1’inin yakın kan bağı olan aile bireylerinde sedef hastalığının bulunduğunu göstermektedir. Sonuç olarak, sedef hastalığına yatkınlık ebeveynlerden çocuğa aktarılabilir. Ancak bu çocuğun kesinlikle sedef hastası olacağı anlamına gelmez.

Sedef hastalığının belirtileri nelerdir?

Psoriazis Vulgaris (Plak Tipi Psoriazis):

Sedef hastalığının en sık görülen klinik şeklidir. Her 10 sedef hastasının 8 veya 9’unda plak tipi sedef hastalığı görülür. Oval veya yuvarlak, sağlam deriden keskin bir sınırla ayrılan, üzerinde gümüş renginde pullanmaların bulunduğu pembe, kırmızı renkte döküntüler görülür. Derinin hemen her alanına yerleşim gösterebilirse de en sık saptanan yerleşim bölgeleri, diz, dirsek, baş saçlı derisidir. Döküntüler başlangıçta küçük olabilir; bunlar birleşerek veya çevreye doğru büyüyerek geniş ve değişik şekillerde, deriden kabarık belirtilere neden olurlar.

Psoriazis İnversa :

Sedef hastalığı bazen olağan yerleşim bölgeleri dışında, koltuk altı, kasık, göğüs altı, kalçalar arası bölge, diz arka yüzü, dirsek iç yüzü ve boyun gibi vücudun katlantı (kıvrım) alanlarına yerleşim gösterir, bu formuna psoriazis inversa adı verilir. Psoriazis inversada kırmızılık daha belirgin, buna karşın pullanma belli belirsizdir.

PalmoplantarPsoriazis:

Sedef hastalığının tipik belirtileri el içi ve ayak tabanına yerleşim gösterdiği formu palmoplantar psoriazis olarak tanımlanmaktadır. Bu sedef formunda deride kalınlaşma ve pullanma ön plandadır.

Guttat Psoriazis (Psoriazis Guttata):

Çoğunlukla gövde üst yarısında, kol ve bacakların gövdeye yakın bölümlerinde, yağmur damlası büyüklüğünde (1 cm’ den küçük), yuvarlak veya oval, pembe, kırmızı renkli, deriden kabarık, üzerinde pullanmaların bulunduğu döküntüler şeklinde görülür. Sıklıkla çocuklarda ve ergenlerde görülmektedir. Özellikle streptokok nedenli farenjit (boğaz enfeksiyonu) veya viral bir enfeksiyondan 1-2 hafta sonra gelişebilir. Ayrıca, önceden var olan plak tipi sedef hastalığının akut alevlenmesi olarak da görülebilir. Belirtiler genellikle birkaç haftada bazen de 3 ay içinde geriler.

Eritrodermik Psoriazis:

Sedef hastalığının tüm vücudun %80’inden fazlasını kaplamasıdır. Hastalığın aktif dönemlerinde tetikleyici faktörlerin etkisiyle (ilaç, aşırı güneş ışığı maruziyeti, travma, enfeksiyon vb.) sedef hastalığı yaygın tutulum göstererek, yüz ve tırnaklar dahil tüm deriyi tutabilir. Sedef hastalığının tüm belirtileri vardır fakat kızarıklık en belirgin özelliktir. Sedef hastalığının bu şiddetli formu her 100 sedef hastasından 1-2’sinde görülür. Bu hastalar genellikle hastane koşullarında, yakın takip ve tedaviye ihtiyaç duyar.

Eklemlerin Sedef Hastalığı (Artropatik Psoriazis):

Eklem yüzeyleri ile birlikte eklem bağları, kirişleri ve eklem zarını tutabilen yangısal bir tablodur. Her 10 sedef hastasından yaklaşık 2’sinde ortaya çıkar. Sıklıkla 40 yaşlarında görülür. Şikayetler tek bir ekleme (diz eklemi, kalça eklemi vb.) sınırlı olabilir. Hastaların önemli bir bölümünde ise romatoit artrite benzer şekilde 5’den daha çok eklem, özellikle de el eklemleri etkilenir. Eklemlerde ağrı, kızarıklık ve şişlik gözlenir.
Çoğu hastada vücudun herhangi bir yerinde sedef hastalığına ait deri döküntüleri vardır. Sedef hastalığının eklem tutulumu olanlarda tırnak tutulumuna da sık rastlanmaktadır.

Psoriaziste Tırnak Değişiklikleri:

Sedef hastalığında hastaların yaklaşık yarısında el, her 3 hastadan 1’inde de ayak tırnakları tutulur. Eklem tutulumu olan hastalarda tırnak tutulumu daha sık görülür. Tırnak yüzeyinde toplu iğne başı büyüklüğünde çukurluklar görülmesi hastalık için tipiktir. Tırnağın yatağından ayrılması (onikoliz), tırnak plağının altında sarımsı renk değişikliği (yağ lekesi görünümü), tırnak kaybı ve tırnağın serbest bölümünün altındaki deride kalınlaşma sedef hastalığında görülebilen diğer tırnak değişiklikleridir.

Sedef hastalığının seyri nasıldır?

Sedef hastalığı önceden kestirilemeyen ataklar ve iyilik dönemleri ile genellikle uzun süreli bir seyir izlemektedir. Yaklaşık her 3-4 hastadan sadece 1’inde hastalık tamamen kaybolabilir. Hastalığın belirtileri ve şiddeti kişiden kişiye ve hatta aynı kişide zaman içinde değişiklik gösterebilir. Genel olarak hastalığın şiddeti zaman içinde (ileri yaşlarda) azalma gösterir.

Gebelik (hormonal faktörler) hastalığın seyrini etkiler mi?

Sedef hastası gebe kalabilir. Gebeliğin hastalık üzerine olan etkisi oldukça değişkendir. Ancak aynı kişide tekrarlayan gebeliklerin hastalık üzerine olan etkisi benzerdir. Genel anlamda hastalık gebelik döneminde düzelme eğilimindedir. Sedef hastalığı genellikle doğum sonrasında ataklarla eski seyrine geri döner.

Sedef hastalığının tanısı nasıl koyulur?

Tanı genellikle klinik bulgularla konulmaktadır. Tanı zorluğunda tutulan deriden küçük bir parça alınarak (deri biyopsisi) histopatolojik inceleme ile tanı kesinleştirilebilir.

Sedef hastalığı nasıl tedavi edilir?

Sedef hastalığı uygun tedavi ile kontrol altına alınabilmekte ve uzun süren iyilik dönemleri sağlanabilmektedir. Hastalığın tedavisinde tarafların (hekim, hasta ve hasta yakınları) işbirliği içinde olması ve uyum içinde çaba göstermesi tedavinin ayrılmaz bir parçasıdır. Yukarıda sözü edilen çok sayıda tetikleyici faktörün hastalık üzerindeki etkisi göz önünde tutulmalıdır.