PRP (Platelet Rich Plasma), açık adıyla trombositten zengin plazmadır. Kişinin kendi kanından 8-10 cc gibi çok düşük miktar özel bir tüpe alınır. Alınan kan çeşitli işlemlerden geçirilerek, kan hücreleri, serum ve plazma kısımlarına ayrılır. Bu işlem sonucu plazma içinde normalden daha fazla miktarda trombosit birikmiş olur.
Trombositten zengin plazmada bulunan milyonlarca trombosit daha fazla kök hücre çeker ve bu şekilde daha fazla büyüme faktörü açığa çıkar böylece vücudun kendi kendini onarımını, yara iyileşme sürecini başlatırlar. Bu süreçte doku kollajen üretimini, kanlanmayı artırır.
İç ve dış etkenler nedeniyle yaşlanmaya başlayan derinin esneklik, canlılık ve parlaklığının yeniden kazandırılmasını sağlamak, saç dökülmesinde tek başına veya diğer tedavi seçeneklerinin etkisini güçlendirmek, lazer ve peeling gibi uygulamalardan hemen sonra derinin hızla yapılanmasını ve iyileşmesini sağlamak, yara, çatlak ve deri bütünlüğünün zarar gördüğü durumların tedavisini hızlandırmak gibi amaçlar için uygulanmaktadır.
İşlem kan hücrelerinin ayrıştırılması ile birlikte 30-45 dk sürer. Trombositten zenginleştirilmiş bu plazma uygulama yapılacak alana çok ince iğneler aracılığı ile enjekte edilir. İşlem öncesinde lokal anestezik bir krem kullanılabilir. Kişinin kendi kanı olduğu için alerji ve yan etki riski yoktur. Etkisi 3.haftadan sonra başlar. İşlem 3-4 hafta aralıklarla 3-4 seans yapılır. Daha sonra her 6-12 ayda bir uygulama yapılması etkinliğin korunmasını sağlar.
PRP’nin en büyük avantajı sağlanan gençleştirici etkinin sadece belirli alanlara yoğunlaşmış olmaması, derinin daha geniş bir bölümüne yayılması ve daha kalıcı olmasıdır. Deriyi doğal bir biçimde canlandırır ve yapılandırır.
Cilt gençleştirme tedavisinde lazer sistemleri, peeling, dermapen yöntemleri ile birlikte kullanılabilir.
Hangi durumlarda PRP uygulanmaz?
- Kişinin trombosit sayısının yetersiz olması
- Kanser hastaları
- Kan sulandırıcı ilaç alanlar
- Uygulama bölgesinde aktif enfeksiyonu olanlar